Hem gereklilikten, hem de ofis arkadaşımın minik ricası ile gittiğim çamaşırhaneden anca dönebildim, sıcağı sıcağına günün ardında kalanlardan bahsedeyim! :)
Ya aslında şu Corn Flakes işini seri bir şekilde çözmem gerek... Sabahları nedense artık Laugenbretzel yemekten ziyade 10 dakika daha erken kalkıp Corn Flakes ile öğleden sonra 14'e kadar rahatlıkla durabilmek istiyorum. Şahsen sabah yediğim o iki Laugenbretzel beni aşağı yukarı 1.5 saat sonra (saat 10 sularında) gene acıktırıyor, sonrası 12:30-13:00 sularına kadar "artık öğle arası gelse de yemek yesem!" le geçiyor :)
Bugün öğle yemeğinde dünden aldığım soya sütünü ve iki tane elmayı götürdüm. Soya sütü, kelimenin tam anlamı ile "pek de hoş olmayan" (4 kelime oldu, çaktırmayın.) bir tada sahip. Evet, ilk içilişte süt tadı geliyor, ama final damlalarını yutarken sanki pilavı suda bekletmişsiniz, ve o suyu içermişçesine bir his sizi karşılıyor. Bu hissiyatın sebebini araştırdım, soya sütünde genelde bu tad olurmuş ("tad" mı yoksa "tat" mı....) Süt ile birlikte elma yemek de ne kadar mantıklı bir hareket diye düşünürken bir internet sitesinden/forum sitesinden aldığım bilgi aynen şu şekilde:
"meyvedeki şekerın kana daha yavaş karışması, dolayısıyla da ani kan şekeri yükselmesi/düşmesi durumunu engellemesi için yanında süt grubundan protein veriliyor (süt/yoğurt/peynir, vb) Süt ürünlerindeki protein şekerin kana karışımını yavaşlatıyor, dolayısıyla daha geç acıkıyorsunuz, kana karşıan şeker direkt olarak depo olmuyor"
![]() |
boş kahve bardağı - soya sütü - iki elma |
"Nasıl yani?!" tepkisini veririken ve bir yandan bu satırları okurken, diğer yandan da bir yudum süt alıp elmayı ısıra ısıra sütün yarısına geldim ve elmayı tamamladım. Yaklaşık birkaç dakika sonra artık nasıl tıkadıysa, sütün devamını ve tabaktaki diğer elmayı bitiremedim. Sanıyorum "zayıflama" mantığının temelinde "midenin şişkinlik kazanarak doygunluk hissiyatı yaratılması, dolayısı ile fazla yiyememe" yatıyor mu?....ileriki günlerde artık göreceğiz :)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjK-ClpEktH4o2hl0oLxIn67SdoPR8dn_734TU-kL2NUxEL8XCCTMT1m-HhfeFdQBlkbQOWQLHwluuj5372ORQGBy8nuB9FzOBxBtfAIVTKoEJ-SIr3RRJjeDByxGuoBOLBGT2-L8B4Nlt/s200/IMG_3395.jpg)
![]() |
içinde değişik tadı olan bir su var. |
![]() |
bisiklet sonrası durum. |
![]() |
ay yürüyüşü işte böyle birşey. bu arada burada pek bi dobi çıksaymışım? |
Aslında kafamda erken saatte eve gelip brokoli yapmak vardı. Çok uzun zamandır yemediğim, ama yiyince de bayağı bayağı kendimden geçtiğim süper bir lezzet! Üstüne light yoğurt, ve finalde kırmızı biber! :) Bazen yanında portakal suyu ve sunta gayet güzel gidiyor, ama niyeyse bu aralar portakal suyu içmiyorum, canım istemiyor herhalde...(bi ara gidip alayım ya bi şişe..?) Çamaşırhanede geçen zamanın sonunda evime gidip güzel bir yemek yapabilmek isterdim, ama günün finalini sunta-yoğurt ile yaptık :)
![]() |
beni yarı yolda bırakan şarj aletimin yerine, bilgisayarımın tamamını aldım. evet. bunu yaptım. |
Bugün çabuk geçti.
Şimdi asıl tehlike...."Istanbul"....
Hareketsiz, sporsuz kalmamam gereken bir 15 gün.
Bakalım neler bekliyor beni!
Emre
Bremen | Almanya
29.05.2013 - 00:52
(Istanbul'a dönmeden tartılmam gerek.)
![]() |
Bremen'in akşamları fena değildir. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder