4 Ağustos 2013 Pazar

48.Gün: "Dondurma"

Selam!

Ben de bu başlığı nasıl yazdığıma hala inanamıyorum, ama çok uzun zaman sonra gerçekten çok güzel bir dondurma yedim! Nefisti! :)

Sabah her Pazar olduğu gibi erkan kalktım, ve artık erken kalkmak istemiyorum!! 08:30'da kalkarak tüm işlerimi halledip çamaşırhaneye gittim, ve gerçekten minik bir pogaca ve portakal suyu ile kahvaltıyı aradan çıkardık. Hamidiye suyunun bu kadar yakınlarda olması tabii gülümsetiyor :)
Çamaşırhane'de beklerken çıkan ofis sorunları ve yaşadığım ani stres, yediklerimden açıkçası birşey anlamamam için yeterliydi ahaha! :)

bu fotoğrafı facebook'taki
"çamaşırhaneden" albümüne koyacaktım aslında...

Öğle yemeğinde sanıyorum birşey yemedim...? Evet ya. birşey yemedim. onu kaçırdık bak :)

Ancak akşam saatlerinde "ya o kadar da alışveriş yaptım, adam gibi birşeyler yiyeyim ya?!" düşüncesi kafamı kurcalarken annemin teklifi ağır bastı, ve somon balığı salatası yaptım :) Hafif, ve nefisti :) Normal bir zamanda 15-20 tL civarı bir para vererek yenilebilecek salatanın bana bugünkü maliyeti, (eğer balığı hazırlarken harcadığım elektriği de sayarsam) herhalde 10 tL varıdır :) Yanlız neyi fark ettim? hazırlarken aşağı yukarı 1 yemek kaşığı kadar kalan ayçiçek yağımı ve yarım kaşık kalan zeytinyağını kullandım, yarın bir ara Aldi'ye gidip birer şişe almam gerekecek. En azından zeytinyağı...Zeytinyağı önemli ;)

...bir minik bardak portakal suyu da içtim tabii.

Yemek saat 18:30 civarlarında bitti ve o esnada babamla konuşuyordum..."Ee artık balığı da yediğine göre onu bi yakmak gerekecek ;) Bence sen şöyle çık dışarı, güzelce bir yürü" yorumundan yaklaşık 10 dakika sonra kendimi elimde çantam dışarıda buldum (bu "elimde çantam" detayını neden yazdım, hiçbir fikrim yok aslında hahahaha! :)) Artık içimdeki şeker seviyesinin düşmesi mi, yoksa sokakta ellerinde dondurma/milkshake ile dolaşan minik çocuklar mı dersinizi onu bilemiyorum, ama şeytanı fena dinleyerek Bremen'deki güzel cafelerin bulunduğu nehir şeridi Schlachte'de bir İtalyan pastanesine girerek, çok uzun zamandır yediğim en iyi dondurmayı yedim :) 

süper bir dondurmaydı ya.
fiyatı da süperdi: 2.5 yuro



bu akşamki yazıyı yazarken
an itibarı ile içtiğim şekersiz çay



Akşam ve günüm bu şekilde bitiyor...Pazar günleri çıldırdığımı biliyorsunuz zaten. 
bugünkü çılgınlığım da dondurma yemek oldu herhalde...

yarın yeni hafta. 
tatildeki iş arkadaşım Salı günü geliyor. 
hızlı bitecek Pazartesi'lerden biri daha yarın.
iş sonrası spor. atı terletmek gerek gene.
"Juicing" meselesini en kısa zamanda halledip başlıyorum. 
makinalar 150 yurodan başlıyor. iyi araştırmak gerek.
bisikletimin tekerleklerini değiştirdim. yarın akşam alıyorum. 
herşey dahil 51yuro 80 sent tuttu. pahalı. 
gene de yarın itibarı ile ofise bisikletle gitmeye devam.
akşam roger waters konserde fena ayar vermiş. helal olsun.
biraz önce "yemekteyiz" programının alman versiyonu vardı.
birinci kadının yemeği: limon soslu et. şahsen denenebilir.
yarın ne yiyeeğimi bilmiyorum.
bu hafta güzel bir balık yemeği yapmak istiyorum. somon şimdilik baydı.
vaktim olsa sabahın en erken saatlerinde balık haline gidip taze balık almak istiyorum. 
çayı büyük bardakta içtim, demi fena ağırdı, ama hala uykum var.
doctor who specials'ı izleyip Matt Smith'i doktora geçmeli.
tabii bu arada doctor who'nun 12.doktoru seçildi: Peter Capaldi
bu hafta yeni sabahattin ali kitaplarım geliyor: sırça köşk ve yeni dünya
sabahattin ali'nin tüm kitaplarını almayı düşünüyorum.

şimdilik budur. yarın görüşürüz.

iyigeceler.

Emre 
Bremen | Almanya
04.08.2013 - 23:11