Dün demiştim ya hani "bugün bizde tatil!" diye, işte onun bana hiçbir yararı olmadı bugün...
hoş tam olarak değişik bir gün de olmadı ya...neyse...çabuk bitmesi çok canımı sıktı sadece.
Her sabah olduğu gibi bu sabah da saat 06:30'da saatim çaldı, ve telefonun tuşuna basa basa, biraz da yatakta şımara şımara 07:30'da kalktım (yuh! 1 saat de şımarmak mı olurmuş?!) aynen son hızla giyinerek ofise... böyle sallana sallana da gidebilirdim aslında, keza kimse yoktu ofiste ve bi yarım saat 45 dakika geç kalsam kimse birşey demeyecekti, ama lanet olsun, alışkanlığın gözüne kibrit suyu!
Nefes almadan geçen birkaç saat sonunda saat yarım gibi ofisten çıktım, bu arada minik bir yoğurt yemeği de unutmadım (lan gene yoğurdn fotoğrafını çekmedim ya....)
Eve geldiğimde hızlıca "Ruccola" salatasını ıslattım ve tencerede bir avuç yarım kırılmış makarna ile haşladım, üzerine kırmızı biberle onu yedim :) Barilla'nın bu kepeklı makarnasının tadı çok acayip, şiddetle tavsiye edeceğim ama sanıyorum Istanbul'da o makarnadan, ya da herhangi bir markanın kepeklı makarnasından yok...Az, yağsız, ve tuzsuz düz beyaz hamur makarna ile idare etmece artık, üzgünüm :)
Uzun zamandır havanın güzelleşmesini beklerken bisiklete evde yanlız kaldığım zamanlar bisiklete binmeyi unutmuştum, bisikletimi ve fotoğraf makinemi alarak (Canon EOS 500 - Analog) yaklaşık 1.5 saat boyunca Bremen'in en dar, en karışık ve en ıssız sokaklarını dolaşmaya çalıştım, ama gene de bir şekilde her yerin ana yola çıktığını düşünürsek fazla da uzaklara gidemediğmi söyleyebilirim :)
Uzun zamandır bir şekilde yaptığı işlere ulaşmaya çalıştığım, özellikle BBC'nin en ünlü ve zamanında (sanıyorum hala da öyle sayılıyor) en komik dizisi seçilen Blackadder'da başrollerde oynayan, şimdilerde BBC2'de "QI - Quite Interesting" adlı bilgi yarışmasını sunan Stephen Fry'ın internet sitesinde bulduğum minik bir özetle anlatılan hayat hikayesini okurken aşağıda göreceğiniz gibi birkaç ay içerisinde verdiği inanılmaz kilonun sebebini "yürürken sesli kitap okuması ve dolayısı ile uzun yürüyüşler yapması"na bağlaması inanılmaz değişik bir yöntemmiş gibi geldi :)
Sonuçta bisiklete binerken ya da koşu bandında hızlı yürürken/koşarken internetten izlediğim türlü dizilerin bölümleri (misal İkinci Bahar) her ne kadar rezil iPhone 4 telefonumdan inanılmaz pil götürse de, yükleyeceğim bir sesli kitabı özellikle hızlı ve uzun yürüyüşlerde dinlemem değişik bir deneyim olabilir :) İlk kitabımın ne olacağını bilmiyorum, onun için özellikle Türkçe sesli kitaplardan bildikleriniz, sevdikleriniz , dinledikleriniz ve hoşunuza giden varsa her türlü tavsiyeleri bekliyorum! :)
Karnım henüz aç değil, sanıyorum yoğurt, sunta ve bolca su ile akşamı idare ederim
Can dostum Batuhan'ın yaklaşık 4 ay sonra hala bu kilolarda (88-89) dolaşmama ve nasıl 75 kiloda olamama şaşırmasına ben de pek şaşırıyorum, fakat diğer yandan da şaşıramıyorum. Şaşırıyorum, çünkü sarfedilen efor, kiloların hızlıca verilmesi demek, evet. Ancak şaşıramamam da hızlı verdikten sonra kiloları aynı hızla geri almama isteği sanırsam...Ya da bunun gibi birşey...(ne kadar karışık bir cümle oldu farkındayım...) Kafamdaki ilk hedef, rahatça 85'e inebilmek galiba...
Bu akşamlık budur sanırsam..
Günü toparlamak gerekirse:
bugün hava fena değildi, bisikleti bıraktığım zamanlarda uzun yürüşler de vardı bugün
doctor who'nun 2012 yılbaşı bölümü "The Snowmen" pek iyiymiş. yanlız Clara ile olmaz.
yeni kahve aldığımdan bahsettim mi? Neyse söyleyeyim, evdeki makinaya Jacobs aldım.
sessiz bir muhitte oturmaktan çok hoşlanıyorum.
araba kornası olmadan geçen süper bir haftasonu geliyor.
acaba erkan yolaç ne yapıyor? nedense aklıma düştü adam.
evet-hayır'ı başarılı bitirmenin sırrı soruya sorunun kelimeleri ile yanıt vermek sanırsam.
(çılgınlar gibi merak edenler varsa diye) kullandığım koku: Dior / Eau Sauvage Extreme
bir ara "Jules et Jim"i izlemem gerek. efsaneye benziyor.
"silme çikolata satılan bir dükkanda diyabet hastalarını hiç mi düşünen olmaz?" sorunsalı...
turgut uyar'ı özledim.
godot gelir mi dersiniz?
emrah serbes artık yeni bir behzat ç kitabı yazmalı bence.
"büyük ev ablukada" inanılmaz bir grup.
ve uzun zamandır aradığım türkçe saykedelik / progressive'e en yakın grup diyebilirim.
halk tv iPad uygulaması niçin çalışmıyor? uğur dündar'ın bu akşamki efsane muhabbeti kaçtı...
cengiz baysal'ın yeni albümü baby steps bu aralar dinlediğim jazz albümleride ilk beşe rahat girer.
albüm kapağı iphone'dan screenshot. idare edin ;) |
iyiakşamlar
Emre
Bremen | Almanya
03.10.2013 - 20:44