10 Aralık 2013 Salı

170.Gün: "Balık"

Selam!

Ulan ne yoruldum be...ayıptır söylemesi bu sefer gerçekten at gibi koşturduğmu hissetittim.

bilgisayar dehşet yavaş işliyor, kelimeyi yazdıktan birkaç saniye sonra yazdığım tüm cümle bir anda gözüküyor. allah bu iMac'in....neyse ya sinirlenmeyeceğim! :))

Sabah zor kalktım ya..valla zor kalktım...bakiim..? evet. bayağı zor kalktıydım. Ya, bir de üstüne havanın soğuk olması gerçekten çok fena. O soğukta üstüme katkatkatkatkatkat giyindikten sonra bir de trene koşturması çok zor tabii... (ne kadar fazla "kat" dedim, değil mi?)

bu saatte evden çıkıyordum...

Yakıla sıkıla ofise geldim, gelmeden fırına uğradım, bir tane minik peynirli sandviç aldım. Yanında sütlü çay, şekersiz tabii! :) (ya, çok fena sardım bu sütlü çay'a...ah o ofis arkadaşım yok mu...ya çay limonlu içilir diye bilirken tüm ezberimi bozdu adam. bu arada "yakıla sıkıla" ne demek..?)

Camembert (kamember) peynirli sandviç.
tadı çok güzel ya! :) fiyatı 1.5 yuro.

Öğle vakitlerinde ofise gene bir salata getirdim. Fotoğrafını çekmeyi unuttuğum bir salata :))

Akşam çıkışına kadar gene fotoğrafını çekmeyi unuttuğum 2 tane yoğurt sünnetleyerek (ya bak bu "sünnetlemek" lafını da çok severim)

ofiste bugün durumlar bu şekildeydi... inanılmaz yoğun bir gün!

6 sularında ofisten çıktım ve son gaz spor salonuna koşturdum! :) 15 dakikadan daha az sürede 5k bisiklet, sonrasında da gerçekten kendimden utanarak bir türlü 30 dakika ve aşağısına düşemediğim bir 5k koşusunu aradan çıkartarak, yukarıda dediğim gibi yağız bir at gibi terleyerek (at terli!) bugünlük olayımızı da bu şekilde hallettik :) 

bu sefer biraz yavaşladık..
koşarken, at gibi terlerken :)


























bu elmalı suyu sevdim.
tadı pek güzel, ve şekerli değil! :)

Kadebostany - "Walking With A Ghost"
koşu sırasında birebir! ;) 


























15 dakikalık soğuma koşusu, ve "yanlar"ı da çalıştıktan sonra hızlıca markete giderek domates ve balık aldım :) Eve gelmeden brokoli yiyecektim, ve fakat trenden indikten sonra bir anda fikir değişikliğine gittim :)

minik bir ekmekle birlikte...
hafiften hareketlenmeye başlayan balıklar...





sonuçta güzel bir akşam yemeğini karşıma çıkardı :)

Günü böyle tamamladık :) Şu satırları yazarken saat 23:19...Artık kahve de içilmez...poff...En azından bir tane decaf patlatsam mı acaba...?

günü genel olarak toparlamak gerekirse....

amazon'dan kendime doctor who'nun ilk gün pullarından alacaktım, son anda vazgeçtim.
bana nasıl bir doctor who zehri akıttılarsa artık.... kurtul kurtulabilirsen.
bu arada dün itibarı ile Kanal D - Çalıkuşu'na başladım.  burak özçivit + fahriye evcen candır.
ama ürk aile yapısına bayağı örnek bir dizi: "kuzenler arası aşk".
galatasaray'ın maçı ertelenmiş. mükemmel stadları var, kıyamadılar o stadda oynamaya herhal.
canım limonlu cheesecake yemek istedi. bu saatte açık yer yok ki? fuck!
İstanbul'a gelmeme son 18 gün. hadi bu geceyi salla, 17 gün. umarım fazla soğuk olmaz.
"sırça köşk" diye sayıklıkyorum, bir türlü başlayamadık. onu aksatmamalı. galip tekin'e ara vermeli. 
ben hiç pamuk şekeri yemedim. hatırlamıyorum galiba...? yok ya yemedim. pamuktan da değil hem.
elma şekeri yemiştim ama bak, o da bir kere. anneannemin haseki'deki evinde.
tersine çalışan bir saatim olsun isterdim bak. zamanı geri almak güzel olurdu. 
hem, saati aynaya tutarak zamanı geri almak nereye kadar.. 
sakal bırakamıyorum. yıllardır noel baba gibi olmak istedim, olmadı. 
bonus saçım oldu. sakalım uzamadı. üzgünüm. hükümsüzdür.
sabah giyeceğim şeyleri geceden hazırlama yetimi geliştirmem gerek. "son dakikada giyinmek" = yes!
ileride bir motorsiklet almak istiyorum. BMW R1200c. şahsen almayanı dövüyorlar: EUR 3.000.-
henüz klarinet alamadım. istanbul'da da bakarım herhalde. Sol Klarinet burada pahalı keza.
geniş evim olursa labrador'um olsun isterim. dar evim olursa balığa talim ;)
15 gün sonra da burada Christmas tatili :) 25-26'sında evde tam gaz osurarak yatacağız..
"nasılsınız inşallah?" nasıl bir sorudur allahım?!  hani 'nasılsınız' tamam da....

günün şarkısı için fotoğrafa tıklayın :)




iyigeceler

Emre
Bremen | Alamanya
10.12.2013

Hiç yorum yok: